3 Mart 2014

MEB Tasarıda Bazı Önerilerimizi Dikkate Almış

ile Maksut Balmuk

headline

MEB’deTek Adam Kanunu http://www.memurlar.net/haber/455547/ başlığıyla ele aldığımız yazıda MEB’de düzenlenecek bir çok kanun var fakat MEB’in derdi farklı diyerek;

Uygulamada dahi olmayan maddeler içeren  Disiplin cezalarında dahi halen Sınıf Öğretmenleri ve Branş öğretmenleri arasında farklılıklar yaratan 1930 tarihli 1702 sayılı yasa ile 1943 sayılı 4357 sayılı yasaların kaldırılması gerekirken henüz  2 yıl önce yürürlüğe giren 652 sayılı yasada değişiklik yapılmasına yönelik değerlendirmede bulunmuştuk.

Meclise sunulan tasarıda bulunmadığı halde yeni yayımlanan Komisyon raporlarını incelediğimizde http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem24/yil01/ss562.pdf  kanun tasarısına 1702 sayılı yasanın tamamen, 4357 sayılı yasanın da Öğretmenlerle ilgili hükümlerinin kaldırılmasının eklendiğini görmekteyiz.

Bu olumlu bir gelişme fakat bundan sonraki disiplin işlemlerinde sadece 657 sayılı yasaya bakılacak olması çok da mantıklı değildir. Çünkü 657 sayılı yasanın karşılamadığı durumlarla karşılaşılacaktır. Çünkü eğitim öğretimle, öğrencilerle ve öğretmenlerle direkt ilgili hükümler bulunması gerekir. Bunun için tek, anlaşılır ve güncel bir kanun çıkarılması daha uygun olurdu.

O değerlendirmemizde üzerinde durduğumuz bir başka konu ise Uzman Öğretmenlik konusu idi.

Bu konuyu da;

“Bir başka husus uzman öğretmenlik gibi öğretmenler arasında maalesef eşitsizlik yaratan çünkü ilk çıktığında bir kez uygulandı daha sonra uygulanamadı. Yani uzman ve başöğretmen olanlar var bir de olamayanlar değil oldurulmayanlar var. Bu konuda iki cümle yazmayı akıl edenler sorun çözücü bir maddeyi neden koymazlar? Sınav mı yapacaksınız? Performans mı? Her ne konulacaksa konulsun da adaletsizlik giderilsin. Yok bizim aklımızda başka bir şey var diyorsanız yine yanlış yapıyorsunuz örneğin ben bir sınava girdim 60 aldım ve uzman oldum. Bundan sonrakilere daha zor koşullar getirirseniz eşitlik sağlayamazsınız. Kaldırın tümden bu kavramları ve herkese ödeyin bu paraları daha sonra da yeni bir düzenleme yapın ve herkes ilaveten tabii olsun bu düzenlemeye.”

Cümleleriyle ele almıştık. Bu konuda en küçük adım atılmış değil. Bu MEB için utanç vericidir. Çünkü üzerinden 4 bakan değiştiği halde çözümlenememiştir. Mahkemeler bile yasamanın kanun düzenlemesi yapması gerekir diyor. Anayasa mahkemesi 2008’de bir yıl süre tanımışken bunu dahi beceremeyen bir anlayış vardır.

Burada eşitsizlik vardır, öğretmenler arasında ayrım vardır, kaos vardır, anlamsız unvanlar vardır… Çok basit bir şekilde çözümlenebilecek bir konuda dahi 5 yıldır adım atılmaması gerçekten düşündürücüdür.

Yine aynı yazımızda 439 sayılı ek ders ücretlerini düzenleyen kanunun yarattığı eşitsizliğe vurgu yapmıştık. Yine soruyoruz: branş öğretmeni maaş karşılığı 15 saat derse girerken sınıf öğretmeni neden 18 saat  girmektedir? İşte bu konuda da düzenleme beklerdik.

Anlamsız iki kanunun yürürlükten kaldırılması olumlu olmuştur fakat Uzman öğretmenlik ve  ek dersle ilgili hiçbir adım atılmaması, sendikaların ve eğitimcilerin tepkilerinin bir çok maddede göz ardı edilmeye devam edilmesi olumsuzlukları sürmektedir.

Bu torbanın(pardon çuvalın) neresinden tutsanız akmaktadır fakat bu akıntı düzenleyicileri ya da kanunda muaf koltuklarda oturanları değil eğitimcileri, velileri ve öğrencileri mağdur edecektir…

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi

http://www.memurlar.net/haber/459125/