31 Ekim 2013

İstanbul yönetici atamada Ödül sorunu

ile Maksut Balmuk
İstanbul MEM yönetici atama işlemlerinde, bazı ödülleri kabul etmedi

 headline (1)

Mülakatla gündeme gelen eğitim kurumu yönetici atamaları şimdi de ödüllerle gündemde:

Adaylar başvuru yapmışlar, belgeleri eklemişler sisteme puanları hesaplatmışlar derken Cuma günü açıklanan listelere baktıklarında puanlarının eksik olduğunu görmüşlerdir.

Bunun sebebinin de bakanlığın görüş yazısına ve yönetmelikteki açık hükme rağmen ödüllerde kısıtlamaya gidilmesi olduğu anlaşılmıştır.

Bu konuda MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün konu ile ilgili görüşü;

“6-Yönetmelik eki Ek-1 Yönetici Değerlendirme Formu’nun ödül ve cezalar başlıklı bölümünde yer alan Teşekkür-Başarı Takdir-Üstün Başarı, Aylıkla Ödül veya ödül belgelerinin değerlendirilmesinde bu belgelerin verildiği tarihte yürürlükte olan Mevzuata uygun düzenlenmiş olanların dikkate alınması gerekmektedir.”

Şeklindedir. http://www.memurlar.net/haber/403640/

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü değerlendirme yaparken sadece Bakan, Vali ya da Kaymakam tarafından imzalanan belgelerin geçerli sayıldığı sözlü olarak belirtilmiştir.

Oysa ki bakanlık verildiği dönemdeki mevzuata göre verilen belgelerin kabul edileceğini belirtmektedir.

6111 sayılı Kanunla 657 sayılı yasada yapılan değişiklikler öncesinde Ödüllerin;

2506 Sayılı (Kasım 1999) Tebliğler Dergisinde Yayımlanan, Milli Eğitim Bakanlığı Personeline Takdir Ve Teşekkür Belgesi Verilmesine İlişkin yönergeye göre verildiği bilinmektedir.

İlgili yönerge Nisan 2011 ve 2643 sayılı Tebliğler dergisinde yayımlanan bakanlık onayıyla kaldırılmıştır.

Bakanlığın görüş yazısına rağmen bu belgeleri saymamak hukuka aykırıdır. Kaldı ki sadece Kaymakam, Vali ve Bakan tarafından verilen belgelerin işleme almak tüm Aylıkla Ödüllerin de iptalini gerektirir. Çünküaylıkla ödüllerde de Genel Müdürlerin imzası bulunmaktadır.

İstanbul İl Milli Eğitimin uygulamasının anlamı: ben bakanlığın Yönergesini tanımıyorum yada Yönergeyi mevzuat olarak kabul etmiyorum şeklindedir.

Ayrıca; örneğin Mersin ilinde İlçe Milli Eğitim Müdürleri tarafından verilen belgelerde dahil ilgili yönergeye göre verilen tüm belgelerin işleme alındığı belirtilmiştir.

Ülke genelinde birlik sağlanması gereken bu konularda farklılık olması da hukuken doğru değildir.

Kaldı ki; yönetmelik ekindeki Ek-1 ‘da açıkça “Teşekkür Belgesi veya Başarı Belgesi (En fazla 1 adet)” ifadesi yer almakta ve hiçbir kısıtlamaya yer verilmemektedir.

Oysa ki 24.04.2008 tarihli yönetmelikte “Atamaya Yetkili Amirlerce Verilmiş Olan Her Takdir Belgesi” ifadesi yer almakta ve sadece bakanlık ve valilik makamlarınca verilen belgeler geçerli olmaktaydı.

Aynı şekilde 13.08.2009 tarihli yönetmelikte “Takdir Belgesi Vermeye Yetkili Amirlerce Verilmiş Olan Her Teşekkür Belgesi İçin” ifadesi yer alarak idare yani bakanlık Kaymakamlık makamınca verilen belgelerin de kabulünü sağlamıştır.

Şu anda yürürlükte bulunan 04.08.2013 tarihli yönetmelikte böyle bir kısıtlama olmadığı halde kendini mevzuat koyucunun yerine koyarak mevzuatı tanımadan işlem tesis edilmesi hukuka uygun değildir.

Bakanlıkça hatta ve hatta örnek verildiği üzere başka il Milli Eğitim Müdürlüklerince kullanılmayan bir tasarrufun İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünce kullanılmasının hukuken izahı mümkün değildir. Bakanlık İl Milli Eğitim Müdürlüğünün uygulaması şeklinde bir amaca sahip olsa idi yönetmelikteki düzenlemeyi bu yönde gerçekleştirir ya da düzeltme yoluna gidebilirdi. Mevcut mevzuatın gereğinin uygulanması zorunluluktur.

İstanbul yönetici atamalarında komisyonun yaptığı bir yanlışı örneklendirecek olursak;

Müdür adayı olan Vatandaş’a dönemin Müsteşarı Bener CORDAN tarafından Takdir yada Teşekkür Belgesi verilmiştir. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu belgeyi kabul etmemiştir. Gerekçe bakan, vali ya da kaymakam imzası olması gerektiği yönündeki sözlü cevaptır.

Yani Vatandaş’ın tabiriyle zamanında Yalova Kaymakamının verdiği belge geçerli fakat protokolde de daha önde olan hatta en önde olan Müsteşar’ın verdiği belge geçersiz sayılmıştır.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu konudaki mağduriyetleri önlemelidir. Ya da insanlara açık açık biz senin atanmanı istemiyoruz bu nedenle işi yokuşa sürüyoruz demelidir. Bunun hukuken de vicdanen de izahı yoktur.

Bakanlık ise ülke genelinde birlik sağlama görevini ne zaman yapacak gerçekten merak konusudur.

Maksut BALMUK

Önemli Not: Biz burada bu belgelerin alınışlarını, yada Başarı belgesi ile Teşekkür belgesinin eş değer tutulmasının ne kadar doğru olup olmadığını değil mevzuata göre uyulması gereken kuralı gündeme taşımak istedik.

Bu yazının tüm hakları Maksut Balmuk’a aittir. “www.maksutbalmuk.com.tr” biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır