31 Ekim 2013

Taşımalı eğitimde uygulama birliği yok

ile Maksut Balmuk

headlineYeni Büyükşehir yasası ile Büyükşehir sınırlarında (yani o ilde) bulunan köy statüsündeki tüm yerleşim yerleri Mahalleye dönüştürülmüştür.

Yapılacak mahalli idareler (Mart 2014) seçimindensonra kesin dönüşümler yapılacaktır.

Taşımalı eğitim köyler ile köyaltı yerleşim yerlerinden yapıldığından yani mahallelerden yapılmadığından uygulamada sorunlaryaşanmaktadır.

Buradan hareketle İzmir ilinde taşımalı eğitimuygulamasının sonlandırıldığı İzmir Büyükşehir Belediyesine Bağlı ESHOT Genel Müdürlüğünce yapılanaçıklamadan anlaşılmaktadır. http://www.memurlar.net/haber/414706/

İzmir kanun uygulamasına hemen geçmiş ve buralar artık köy değil bu nedenle taşıma yapılmayacaktır demiştir.

Aynı kanunla tüm köyleri mahalleye dönüşen İstanbul’da ise durum tam tersinedir. İstanbul’da taşımalıeğitim ihaleleri yapılmış Ortaöğretim de dahi taşıma devam etmektedir.

Ortaöğretimlerin taşınması uygulaması 12 yıllık zorunlu eğitimle beraber başlatılmıştır. Büyükşehir olan illerde bu uygulamaya devam edilecek midir? Edilmeyecek midir? İzmir uygulaması mı doğrudur? İstanbuluygulaması mı? İstanbul uygulamaya Mart 2014’te son vermeli midir vermemeli midir?

MEB bu konuda bir düzenleme yapacak mıdır? Ortaöğretimle ilgili yönetmelik dahi yokken genelge ile yürütülen çalışma bir yönetmeliğe bağlanacak mıdır?

İşte bu sorular cevapsız kalmaktadır.

Ayrıca taşımalı eğitime tabi öğrencilere öğle yemeği verilmesi Taşımalı İlköğretim Yönetmeliğine göre yapılmaktadır. Bu öğrencilere besin değeri düşünülerek her gün yemek hizmeti verilmektedir.

Ortaöğretimde de uygulamanın başlamasıyla aynı şekilde yemek verilmesi öngörülmüş fakat onlarayemek yerine ekmek arası olarak hazırlanan kumanyalar (ekmek arası helva, ekmek arası köfte, ayran, meyve…gibi) şeklinde ihale edilmekte ve verilmektedir. (Örneğin İstanbul)

Bu tür beslenmenin ne kadar sağlıklı olduğu da tartışmalıdır.

Ortaöğretimde başlayan uygulama da bir çok sorun yaşanmaktadır. Çünkü bir okulda birkaç tür giriş çıkışsaati vardır. Örneğin bir Anadolu Meslek lisesinin 9.sınıfı ile 10.sınıfı farklı ders saatlerine sahiptirler.Dönüşen okullarda genel lise, meslek lisesi yada Anadolu Lisesi öğrencileri arasında da farklılıklarolmaktadır.

Her biri için ayrı servis tahsisi söz konusu olmadığından bazen 2 saate varan oranlarda beklemeleryaşanabilmektedir.

MEB Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde özellikle Ortaöğretim öğrencileri için taşınan yerleşim birimlerine araç varsa bu araçlara ücretsiz binilmesi yönünde çalışma yaparak bu tür durumların önünegeçebilir.

Ülke şartlarında her yere aynı uygulamayı yaparsanız bir yerin şartı diğerine uymayacağından sorunlarçıkacaktır. Amaç iyi eğitim iken işkenceye dönüşebilecektir.

Örneğin;

İstanbul Sarıyer çok dağınık bir yerleşim yerine sahiptir. Köyleri (mahalle olacak) de vardır. Bir okulda 20 kişinin taşımaya tabii olduğunu düşündüğümüzde, 3 tanesi Garipçe’den, 5 Tanesi Rumelifeneri’nden, 4 tanesi Ukumruköy’den, 4 tanesi Kilyos’tan, 4 Tanes de Zekeriyaköy’den olunca bu okula bir araç tahsisettiğinizde biri batıda diğeri doğuda bir diğeri kuzey de ve güneyde olan köylerin her biri dolaşılsa saatleralır. Bir de bekleme(diğer sınıfların çıkışını) unsuru söz konusu olunca iyi niyetle yapılan çalışmaişkenceye dönmektedir. Bu yerleşim yerlerine İETT otobüsleri bulunduğuna göre MEB, İETT ile işbirliğiyaparak öğrencilerin ücretsiz taşınmasını sağlayabilir. Ya da bu öğrencilere aylık kart dağıtabilir. Gibi bölgelere göre önlemler alınması gerekir.

İlköğretimlerde ise öğrenci kesinlikle servislerle alınıp servislerle bırakılmalıdır.

Hatta ve hatta her okul türünde haftalık ders saatleri eşitlenebilse ya da yakınlaştırılabilse sorun biraz daha kolay çözümlenebilir.

Maksut BALMUK

 

Memurlar.Net - Özel