MEB hataları düzelteyim derken kendi kendine yeni sorunlar çıkarıyor. Ya plansızlık yüzünden ya iş bilmemezlik ya da bananecilik nedeniyle sorunsuz atlatacağı konuları bile soruna dönüştürüyor.

Örneklerle açıklayalım:

1-İl Dışı Atama sürecinde bir haber yapmıştık http://www.memurlar.net/haber/391246/   ve;

MEB’in yanlış ve zamansız planlamaları yüzünden bir çok öğretmenin mağdur edildiğini söylemiştik. O haberde belirttiğimiz okul Genel Liseden Meslek Lisesine dönüşen bir okuldu. Norm kadrolar belirlenirken dönüşen okulun sisteme tanıtımı yapılmamıştı. Okul müdürü de doğal olarak eski duruma yani (onay gelmediğinden) genel lise durumuna göre norm girişini yapmıştı. Atamalar başlayınca öğretmenler meslek lisesine aktarıldı.

Böylece Genel Lisede hiç öğretmen kalmadı. Oysa ki genel lisenin normu kapatılamadı. Norm güncelleme bittiğinden.

İl içi atamada bu okula kadrolar dolu olduğu halde 4 öğretmen atanmıştı. İller arası yer değiştirmede de aynı durumun yaşanacağını o yazımızda söylemiştik. Şimdi de 6 öğretmen geldi. Bu öğretmenler gelir gelmez norm fazlası olacaklar yada puanları yüksekse o okulun öğretmenini fazlalık duruma düşürecekler.

Okul müdürü konuyu fark eder etmez bildirdiği halde il içinde yapılan hataya il dışında da devam edildi. Nedeni ise norm güncelleme zamanı değilmiş.

2- Aynı okulun dönüşümü geç yapıldığından meslek lisesi öğretmenine ihtiyacı   var fakat bunu da alamıyor. Bu konuyu da ele almıştık. http://www.memurlar.net/haber/393785/Yani   bir tarafta on fazla öğretmen diğer tarafta eksiklik. Ne imiş norm güncelleme   zamanı değilmiş.

Açıkçası merak ediyoruz Norm kadro güncellemesi ile ilgili bakanlığın elinde yetki de olduğu halde neden şimdi olmaz Eylül’de diye diretiliyor?

3- Özür grubu atamasında MEB’in maksimum gayretle hiç mağdur yaratmamayı amaçladığını   ele almıştık. http://www.memurlar.net/haber/394294/   Bu iyi niyeti anlıyoruz. Bu iyi niyeti yazdığımızda bakanlık iyi mi gösterilmeye   çalışılıyor eleştirileriyle karşılaştık. Böyle bir niyetimiz olmadığı gibi iyi   niyetli hukuka uygun yaklaşımları desteklemek gibi bir gayemiz her zaman olmuştur.   Bu yazımızı ele alırken de bakanlığın yaklaşımına yönelik yakın kaynaktan duyduğumuz   bilgileri sizlerle paylaştık. MEB bu noktada da hata yapmaktadır. Özür grubunda   gerçekten hiç kimseyi mağdur etmemek amaçlanıyorsa bunun için tedbir almak ve   tüm imkanları değerlendirmek gerekiyor.

a-     Yer değiştirme talep edilen illerdeki potansiyelin yeniden ele alınması,

b-     İl/ ilçe emrini uygulamayacağını açıklayan bakanlığın buna alternatif üretmesi,

c-      En önemlisi de Şubat’tan beri beklenen yönetici atamaların yapılarak öğretmenlikten yöneticiliğe (özellikle müdür yardımcılığına) geçenlerin boşaltacakları kadroların da değerlendirilmesi. İşte bu bile bakanlığı çokça rahatlatabilir.

İşte bu ve bu nedenlerden dolayı bakanlık kolaylıkla çözebileceği konularda bile kendi yoluna kendi engel koymaktadır. Yıllardır söyledik bazen iyi niyet de işe yaramaz. Yanında mevzuat bilgisi, geçmiş birikimi, iş bitirme becerisi ve koordinasyon yeteneği gerekir.

Bunlar olursa;

Her tür atamayı zamanında yaparsınız ve eliniz ayağınıza dolaşmaz, kısa sürede her şeyi sıkıştırmaya kalkmazsınız…

Çözümü çok kolay olan sorunlarda bile kurşunu kendi ayağınıza sıkmazsınız,

İş yapayım derken yeni yeni sorunlar çıkarmazsınız…

Saygılarımla…

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi