20 Haziran 2016

Milli Eğitim liselerin bildirilerine karşı atağa geçti

ile Maksut Balmuk

milli-egitim-liselerin-bildirilerine-karsi-ataga-gecti-1906161200_m2

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), liselerin yayılmadığı bildirilere karşılık valilikleri göreve çağırdı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), liselerin yayılmadığı bildirilere karşılık valilikleri göreve çağırdı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın İl Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderdiği ve Valilik’e ithafen hazırlanan talebe yanıt veren Eğitim İş İstanbul 1 Nolu Şube Sekreteri Maksut Balmuk, “Okulları dernek ve vakıfların çiftliği haline getirdiniz” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin imzalı, Valiliklere ithafen hazırlanan 6 Haziran 2016 tarihli yazıda şu ifadeler yer aldı:

“BUNLARA KATILANLAR HAKKINDA İŞLEM YAPILMASI GEREKMEKTEDİR”

“Son günlerde Bakanlığımızın bazı güzide kurumlarının isimleri yazılı ve görsel medyada siyasi çıkar amaçlı kullanılarak yıpratılmakta ve dolayısıyla imajları olumsuz etkilenmektedir. Söz konusu haberlerde okul adı belirtilmekle beraber öğrenci ya da personel adı geçmemektedir. Öğrenci ve veli adı kullanılmadan basında yer alan bu bildirilerin öğrenci ve veli kaynaklı olmaktan çok bazı siyasi çevreler ve STK’lar taralından organize edildiği anlaşılmaktadır. İzin alınmadan öğrenciler ve kurumsal kimliği kullanarak okullar üzerinden bu mahiyette siyasi içerikli bildiri yayınlanması suçtur. Okul yönelimi ve öğretmenlerin taraf olmadığı bir konuda okul adının geçmesi, niyetin provakatif ve öğrencilerin istismarına yönelik olduğunu açıkça göstermektedir.

Öğrencilerimizin bu tarz eylemlerin içine çekilmek istenmelerinin iyi niyetli girişimler olmadığı görülmektedir. Söz konusu fiil ve davranışları yapanlar ile bunlara katılanlar hakkında meri mevzuat çerçevesinde işlem yapılması ve buna göre tarafların da sorumlu davranmaları gerekmektedir.

Bilgilerinizi ve valiliğinizce konunun üzerinde hassasiyetle durulması hususunda gereğini rica ederim.”

“YÖNETİCİ ATARKEN HİÇ Mİ DÜŞÜNÜLMEDİ YANLIŞ YAPILDIĞI”

MEB Müsteşarı Yusuf Tekin’in yazısına yanıt veren Eğitim İş İstanbul 1 No’lu Şube Sekreteri Maksut Balmuk, “Gelinen noktada sorumluluk sahibi olanların yasak savdıklarını üzülerek izliyoruz. Bu tepkilerin tek sorumlusu bakanlık hatta hükümettir. Güzide diye bahsedilen okullarımıza kariyer ve liyakat hiçe sayılarak atama yapma yetkisi alınırken hiç mi akıl edilmedi bu okulların güzideliği? Ya da bu okullara yönetici atarken hiç mi düşünülmedi yanlış yapıldığı? Ya da bu kişiler siyasi güçleri arkalarında hissederek bu okulların kurum kültürlerine hakaret edercesine pervasızca uygulamalar yaparlarken nerede idiniz? Bu okullarda bu yanlışları yaparken, öğretmenlerini sürgün ederken öğrencilerinin sahip çıkabileceği hiç mi aklınıza gelmedi?” dedi.

“OKULLARININ ONURUNU KORUYORLAR”

MEB’in yazısında bahsedildiği gibi bildirileri STK’ların organize etmediğini söyleyen Maksut Balmuk, şöyle devam etti:

“Hayır bu tepkiler bir yerlerden organize edilmedi, bazı STK’lar organize etmedi aksine sizin çok iyi bildiğiniz bazı STK’ların bu okullarda cirit atmaları sebebiyet verdi bu tepkilere. Okulların imajları bozuluyor diyorsunuz ya, korkmayın onlar sizden daha çok düşünüyorlar okullarının imajlarını ve onlar okullarının onurunu koruyorlar aslında… Burada imajı bozulan bozuk düzenin kendisidir. Resmi yazıda da Bir sendikadan da istismar kelimesi kullanılıyor aynı ağızdan çıkmışçasına. Allah aşkına dikkat edin çünkü istismar deyince aklımıza çocuklarımızın istismarı geliyor aylarca konuşulan istismarlar…”

“MEB BU YAKLAŞIMLA YÖNETİLEMEZ”

“Artık yeter diyor gençler” diyen Maksut Balmuk açıklamasını şöyle sonlandırdı:

“Ve kendi iradeleriyle sırtlarını dönüyorlar yanlışa, ve doğruya dönüp yürüyor gençler… Bu şekilde bastıramazsınız yanlışınızı. Okulları dernek ve vakıfların çiftliği haline getirdiniz. Yetmedi bir de Maarif Vakfı yasası çıkardınız daha da yasal hale soktunuz yanlışlarınızı. Biri para topluyor, diğeri kendisi toplum gözünde sabıkalı iyilik öğretiyor, bir diğeri imam hatiplere dönüştürüyor, bir diğeri öğretmen eğitiyor, bir diğeri atamalara bakıyor, biri seçmeli derslere karışıyor, bir diğeri konferanslar düzenliyor…

Her yerde en güzide okulları talep var yalanı altında İmam Hatipleştirdiniz. Talep etmeyen vatandaş hangi okula çocuğunu yollar düşünmediniz bile… İmam Hatip öğrencilerine tekli eğitim, 30 kişilik sınıfları sağlarken normal ortaokullara ikili eğitim ve kalabalık sınıfları reva gördünüz. Bir de din kisvesi adı altında yaptınız bütün bunları…

Sadece o size sırtını dönen okulumuz gibi köklü okullara dokunamadınız. Onları da proje okulu adı altında dizayn etmeye kalkıştınız.

Proje okulu yine 2014’te girmedi mi mevzuata? Amaç ne idi: istenen kişi hiçbir kriter olmadan yönetici yapılabilecek, istenmeyen öğretmen atılabilecek… Bunun anlamı nedir bilemeyecek kadar saf mı sandınız gençleri, insanları?

Tüm okul müdürleri 2014’te görevden alınıp yerlerine BİR merkezli atamalar yapılmadı mı? İlçe müdürlüklerini il müdürlüklerini aynı şekilde siz dizayn etmediniz mi? 10 Yıl marşını yasaklayan il müdürünü kim ne zaman atadı Bolu’ya?

Bu yanlışları yaparken hadi düşünmediniz de, aslında o müdüre değil size sırtını dönenlerden de mi ders çıkarmadınız ki tehdit ediyorsunuz?

MEB bu yaklaşımla yönetilemez, yönetilemeyecek… Bugün öğrenciler dur dediler yarın başka tepkilerle karşılaşacaksınız…”

Odatv.com

Açıklamanın tam metni

MEB Liselilere Sopa Gösteriyor…

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim genel Müdürlüğünden çıkan 16.06.2016 tarih ve 83303306-10.03-E.6653332 sayılı  Müsteşar Yusuf TEKİN imzalı resmi yazıda;

VALİLİĞİNE

(İl Millî Eğitim Müdürlüğü)

Son günlerde Bakanlığımızın bazı güzide kurumlarının isimleri yazılı ve görsel medyada siyasi çıkar amaçlı kullanılarak yıpratılmakta ve dolayısıyla imajları olumsuz etkilenmektedir. Söz konusu haberlerde okul adı belirtilmekle beraber öğrenci ya da personel adı geçmemektedir. Öğrenci ve veli adı kullanılmadan basında yer alan bu bildirilerin öğrenci ve veli kaynaklı olmaktan çok bazı siyasi çevreler ve STK’lar taralından organize edildiği anlaşılmaktadır. İzin alınmadan öğrenciler ve kurumsal kimliği kullanarak okullar üzerinden bu mahiyette siyasi içerikli bildiri yayınlanması suçtur. Okul yönelimi ve öğretmenlerin taraf olmadığı bir konuda okul adının geçmesi, niyetin provakatif ve öğrencilerin istismarına yönelik olduğunu açıkça göstermektedir.

Öğrencilerimizin bu tarz eylemlerin içine çekilmek istenmelerinin iyi niyetli girişimler olmadığı görülmektedir. Söz konusu fiil ve davranışları yapanlar ile bunlara katılanlar hakkında meri mevzuat çerçevesinde işlem yapılması ve buna göre tarafların da sorumlu davranmaları gerekmektedir.

Bilgilerinizi ve valiliğinizce konunun üzerinde hassasiyetle durulması hususunda gereğini rica ederim.

YusuF TEKİN

Bakan a.

Müsteşar

Yazmaktadır.

Gelinen noktada sorumluluk sahibi olanların yasak savdıklarını üzülerek izliyoruz. Bu tepkilerin tek sorumlusu bakanlık hatta hükümettir.. Güzide diye bahsedilen okullarımıza kariyer ve liyakat hiçe sayılarak atama yapma yetkisi alınırken hiç mi akıl edilmedi bu okulların güzideliği? Ya da bu okullara yönetici atarken hiç mi düşünülmedi yanlış yapıldığı? Ya da bu kişiler siyasi güçleri arkalarında hissederek bu okulların kurum kültürlerine hakaret edercesine pervasızca uygulamalar yaparlarken nerede idiniz? Bu okullarda bu yanlışları yaparken, öğretmenlerini sürgün ederken öğrencilerinin sahip çıkabileceği hiç mi aklınıza gelmedi?

Yazı da diyorsunuz ya “bazı siyasi çevreler ve STK’lar tarafından organize edildiği anlaşılmaktadır.” Diye. Hayır bu tepkiler bir yerlerden organize edilmedi, bazı STK’lar organize etmedi aksine sizin çok iyi bildiğiniz bazı STK’ların bu okullarda cirit atmaları sebebiyet verdi bu tepkilere.

Memlekette ne zaman tepki olsa, eleştiri olsa ya kopamadığınız paralel yapmıştır, ya basın, ya STK’lar, ya dış güçler ya da muhalefet. Bu memlekette kimse kendi aklıyla tepki veremez, geziye gidemez, yanlışa sırtını bile dönemez. Siz o kadar mükemmelsiniz ki asla hata yapmazsınız ve sizin söylediğiniz tek doğrudur dünyada.

Okulların imajları bozuluyor diyorsunuz ya  korkmayın onlar sizden daha çok düşünüyorlar okullarının imajlarını ve onlar okullarının onurunu koruyorlar aslında… Burada imajı bozulan bozuk düzenin kendisidir.

Resmi yazıda da Bir sendikadan da istismar kelimesi kullanılıyor aynı ağızdan çıkmışçasına. Allah aşkına dikkat edin çünkü istismar deyince aklımıza çocuklarımızın  istismarı geliyor aylarca konuşulan istismarlar…

Resmi yazı aba altında sopa göstermektedir. MEB şapkasını önüne koyup ben nerede hata yaptım diye sorgulayacağına öğrenciler cezalarla, disipline vermekle tehdit edilmektedir.

Artık yeter diyor gençler… Ve kendi iradeleriyle sırtlarını dönüyorlar yanlışa, ve doğruya dönüp yürüyor gençler… Bu şekilde bastıramazsınız yanlışınızı. Okulları dernek ve vakıfların çiftliği haline getirdiniz. Yetmedi bir de Maarif Vakfı yasası çıkardınız daha da yasal hale soktunuz yanlışlarınızı. Biri para topluyor, diğeri kendisi toplum gözünde sabıkalı iyilik öğretiyor, bir diğeri imam hatiplere dönüştürüyor, bir diğeri öğretmen eğitiyor, bir diğeri atamalara bakıyor, biri seçmeli derslere karışıyor, bir diğeri konferanslar düzenliyor…

Her yerde en güzide okulları talep var yalanı altında İmam Hatipleştirdiniz. Talep etmeyen vatandaş hangi okula çocuğunu yollar düşünmediniz bile… İmam Hatip öğrencilerine tekli eğitim, 30 kişilik sınıfları sağlarken normal ortaokullara ikili eğitim ve kalabalık sınıfları reva gördünüz. Bir de  din kisvesi adı altında yaptınız bütün bunları…

Sadece o size sırtını dönen okulumuz gibi köklü okullara dokunamadınız. Onları da proje okulu adı altında dizayn etmeye kalkıştınız.

Proje okulu yine 2014’te girmedi mi mevzuata? Amaç ne idi: istenen kişi hiçbir kriter olmadan yönetici yapılabilecek, istenmeyen öğretmen atılabilecek… Bunun anlamı nedir bilemeyecek kadar saf mı sandınız gençleri, insanları?

Tüm okul müdürleri 2014’te görevden alınıp yerlerine BİR merkezli atamalar yapılmadı mı? İlçe müdürlüklerini il müdürlüklerini aynı şekilde siz dizayn etmediniz mi? 10 Yıl marşını yasaklayan il müdürünü kim ne zaman atadı Bolu’ya?

Bu yanlışları yaparken hadi düşünmediniz de, aslında o müdüre değil size sırtını dönenlerden de mi ders çıkarmadınız ki tehdit ediyorsunuz?

MEB bu yaklaşımla yönetilemez, yönetilemeyecek… Bugün öğrenciler dur dediler yarın başka tepkilerle karşılaşacaksınız…

Biz gezide de örgüt olarak sahiplenmeye girmedik, burada da girmiyoruz. Çünkü; samimi ve yürekten gençlerin haklı davalarının sahibi yine kendileridir. Fakat onları sahipsiz sanmayın zerre kadar da olsa zarar göreceklerini anladığımız anda kol kola girer, omuz omuza verir sahip çıkarız haklı davalarında…

Maksut BALMUK
Eğitim İş İstanbul 1 Nolu Şube Sekreteri