MEB’e Yalandan Değil Alandan “BAKAN” Lazım
Bu başlıktaki “BAKAN” vurgumuz sadece makam vurgusu olmayıp daha çok bakış anlamındadır. Bunun için de gerçekten alandan gelenlerin yönetimine ihtiyaç vardır. Sağlık bakanlığını nasıl ki doktorlar, adalet bakanlığını hukukçular yönetiyorsa milli eğitimi de öğretmenler yönetmeli. Hani ülkemizin en büyük bakanlığında ilk fırsatta öğretmenlik mesleğinin onurunu zedeleyici cümlelerden geri durmayan ama özellikle öğretmenler günlerinde yetkili ağızlar tarafından baş tacı lafları ile süslenen biz öğretmenler yönetmeli bakanlığı.
Herkes için MEB çok önemli, eğitim çok önemli, geleceğimiz eğitimdir fakat diğer bakanlıklarda alandan gelenler bakan olurken sanki MEB’e herkes bakan olabilir anlayışı var. Örneğin Mühendis İsmet Yılmaz önce Milli Savunma Bakanı olmuş sonra başka koltuk bulamamışlar anlayışına denk gelircesine Milli Eğitim Bakanlığına atanmıştır.
Defaten “MEB’de başarı için anlayış değişikliğine ihtiyaç var” demiştik.
Mevcut iktidardan anlayış değişikliği beklemek imkansızı beklemektir. Ne demiş bilge insan: aynı deneyi defalarca yapıp farklı sonuçlar beklemek ahmaklıktır.
Ülkemizde MEB’de bakanlık yapan son öğretmen Avni Akyol olmuştur. (31.3.1989-20.11.1991) Yani MEB’de en son 34 yıl önce bir öğretmen bakan olmuştur.
Son 21 yılda iktidar olan AK Parti dönemindeki bakanlara baktığımızda ise;
Erkan Mumcu:Hukuk
Doç. Dr. Hüseyin Çelik: Edebiyat Fakültesi mezunu olup akademik kariyerine devam etti. Doktora çalışması jön Türkler
Nimet Baş(Çubukçu): Hukuk
Prof.Dr Ömer Dinçer: İşletme alanında akdemisyen
Prof Dr. Nabi Avcı: İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu iletişim akademisyeni
İsmet Yılmaz: Mühendis
Prof Dr. Ziya Selçuk: Eğitim Bilimleri akademisyen
Prof Dr. Mahmut Özer: Mühendis
Bir yanılgı da şudur: Eğitimci olmak dahi yeterli olmaması gerekirken titrinde Doç., Prof olan herkes eğitimci ilan ediliyor. Yukarıda saydığımız bakanlara baktığınızda bunu açıkça görüyoruz. Çocuk hastalıkları profesörünün mesleki teknik genel müdürü olarak atanmasını izahı ne olabilir?
Akademisyen olmak konulara ve sorunlara akademik gözle bir bakıma teorik olarak bakmak maalesef yeterli gelmemektedir ve işin pratiğine sahip olunması gerekir.
Eğitimci olarak Ziya Selçuk bakanlık koltuğuna oturmuştur fakat o da öğretmenlerle ilgili onca güzel söylem ve tavrına rağmen “ öğretmen yük” diyebilmiştir. Ve öğretmenle odasından gelmediği için sadece eğitim bilimci olduğu için 1 milyonu aşkın öğretmeni anlayamadığı gibi öğretmenlik mesleğinin onuru için hiçbir icraata da imza atamamıştır. Yani alan eksikliği apaçık görülmüş, sadece eğitim bilimci olmak yeterli gelmemiştir.
Memurlar.net sitesinde yayımlanan ve an itibariyle yayında olan bir anket bu durumu açıkça ortaya koymuştur. https://anket.memurlar.net/anket/default.aspx?primarykey=a1146db227ebed11811da0369f7d1486
Evet MEB’de anlayış değişikliği “yalandan değil alandan bakan” anlayışıyla başlamalı. Bir anlayış değişikliği çok şeyi değiştirebilecek ve bu beklentileri kolay kılabilecektir.
Maksut BALMUK
Öğretmen