12 Eylül 2024

MEB Tescilledi ÇEDES Dini Eğitimdir…

ile Maksut Balmuk

Kamuoyunda çokça tartışılan ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesinin asıl amacının, öğretmenler eliyle yaptırılmak istenen ama bir türlü başarılı olunamayan dindar ve kindar nesil projesinin yeni ayağı olduğu daha önce de kamuoyu ile paylaşılmıştı.
Bugün ortaya çıkan bilgi ve belgelere göre bu noktada ne kadar haklı olduğumuz MEB eliyle tescil edilmiştir.
Bakanlık her gündeme gelişte –

•⁠ ⁠ÇEDES dini eğitim değildir,
•⁠ ⁠⁠zorunlu değil gönüllülük esasına göre yapılacaktır
•⁠ ⁠⁠Ders saatlerinde değil ders dışında etkinlikler olacak dese de ortaya çıkan gerçekler bakanlığı yalanlamaktadır.

ÇEDES’in gündeme geldiği ilk günden karşı çıkan Eğitim-İş tarafından bugün yapılan açıklamadan da anlaşıldığı üzere
Mersin’de veli izni olmadan öğrenciyi ÇEDES görevlilerine göndermeyerek aslında asli görevlerini yapan iki öğretmen soruşturmaya tabi tutulmuşlar ve ceza almışlardır.

Bu hukuksuz ve mesnetsiz soruşturmada müfettişler öğretmenlere “ dini eğitimi engellemek” suçlaması ile ceza vermişlerdir.
Böylece ÇEDES’te amacın dini eğitim olduğu da tescillenmiştir.
Laik ve bilimsel eğitimin öncüsü ve savunucusu olması gereken MEB dini eğitime soyunmuştur. Asıl suç işleyen bu soruşturmayı açtıranlar ve soruşturmada dini eğitimi engellemek gibi bir suç uyduran soruşturmacılar olması gerekirken maalesef yine öğretmenlere gözdağı verilmek istenmiştir. Bu tür baskıları göğüslemeyi zaten göze almış olan öğretmenlere verilen cezaların iptali için açılacak davada neler yaşanacağını hep birlikte göreceğiz.
Dini eğitim MEB’in işi de değildir, görevi de değildir. Çocuklarımızın eğitimi anayasa ve yasalar gereği MEB’in görevi olup bu görevi protokol yoluyla cemaatlere ya da diyanete teslim edemez.
Eğitimin temel felsefesi de 1739 sayılı yasa ile çizilmiş olup “Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada
ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve
kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve
daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere
dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev
ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;” şeklinde net çizgilerler belirlenmiştir.
MEB’de bunlar yaşanırken “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykıran teğmenlerle ilgili tek kelime etmeyen eski genel kurmay başkanı, milli savunma bakanı ve şu anki milletvekili Hulusi Akar’ın “çocuklara okullarda bilgi değil Allah korkusu… verilmelidir” şeklindeki sözleri aslında iktidarın amacının dışa vurumudur.
MEB’de bakanlar vs değişse de anlayış değişmedikten sonra nafiledir, anlayış değişikliği için ise iktidar değişikliği kaçınılmazdır.

 

Maksut BALMUK
Öğretmen, Yazar