Eğitimciden Bakan Zeybekçi’ye Komşuluk Ricası

Bu fotoğraf Sözcü Gazetesindeki bir haberden alınmıştır. Haberde Ekonomi bakanımız Sayın Nihat ZEYBEKÇİ’nin Sarıyer’de bir yalı aldığından bahsetmektedir.

http://www.sozcu.com.tr/2015/ekonomi/yirtik-donlu-nihat-bogazda-yali-sahibi-oldu-903235/

İşin siyasi ya da mizahi yanı bir eğitimci olarak beni ilgilendirmiyor. Hatta kaç paraya alındığı v.s. hiç ilgilendirmiyor. Helal para ile alındıktan sonra kim tarafından nerede ve nasıl alındığının hiç önemi yok benim için.

Beni ilgilendiren tarafı bu fotoğrafta da görülen pembe yalı. Yani sayın bakanın iki yalı ilerisindeki yalı.

Orası yalı olsa da orası tarihi adıyla Kaptan Köşkü, şimdilerde ise Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesine bağlı öğrencilerin uygulama yeri olarak kullanmaları gereken bina. Fakat kullanılamıyor çünkü bina tarihi yapı olmanın yanı sıra Boğaziçi öngürünümde olduğundan çivi çakılamıyor.

Bina adeta dökülüyor. Çatısı aktığı gibi bina çöker mi diye korkum bile var. Çünkü okulun müdürlüğünü yaparken yaptığım yazışmalarda bina sağlam mı sorusuna bile cevap alamadım. Hatta ve hatta tarihi binanın durumu haber olunca soruşturma bile geçirdim.

Bilmeyenler bu okul bina mı diye düşüneceklerdir. Aşağıdaki fotoğrafa baktığınızda arkada bulunan sarı bina eğitim öğretim yapılan bina ve o bina 1972 de aynı cadde de 200metre ileride bulunan yalıda yaşayan merhum iş adamı Vehbi Koç tarafından yaptırıldığından tarihi binada Sarıyer Lisesi olarak eğitim veren okul yeni binayla beraber Vehbi Koç Vakfı Lisesine dönüşmüştü. Bu arada tarihi binada 1944-1976 arası eğitim öğretim yapıldı.

Okulla ilgili yaptığım girişimlerden sonuç alamadım. Çalmadık kapı bırakmadım fakat hem maliyet bizi aşıyordu hem de bürokrasi.

Boğaziçi öngörünüm olması nedeniyle Büyükşehir Belediyesinden, tarihi yapı olması nedeniyle de anıtlardan izin alınması gerekiyordu. Bu bürokrasiyi aşmak bile büyük sorun. Bir proje çizdirseniz binlerce lira tutuyor. İlçe belediyesi okul olduğu için iyi niyetli kaynak ayırsa sponsor bulsa bile yetkisi yok.

Vehbi Koç Vakfı ile  de görüştüm. Duyarlılar ilgilendiler hatta kabaca maliyette çıkarttırdılar. Çok ilgilendiler çünkü bu okul merhum Vehbi Koç’un yaptığı ilk okul. Kendi adlarını taşıdığından önemli onlar için. Ama hem bürokrasi hem de maliyetin yüksekliği  mevcut planlarının aksamaması için kendilerini uzak tuttu projeden.

Ama her defasında birileri (devlet, milli eğitim, belediye….) öncülük etsin başlasın biz de üzerimize düşeni yapalım dediler.  Haklarını yememem lazım.

Aynı yaklaşım ilçe belediye başkanı Sayın Şükrü GENÇ ‘te de var. Bizim yapabileceğimizi biz yapalım diyor sağ olsun sayın başkan.

Sayın bakan Zeybekçi en azından komşuluk hakkı için sizden yardım talep ediyorum.  

Üstelik bunu da kendim için değil, devlet için, eğitim için, tarihi bir yapının korunması için istiyorum.

Çok ünlü insanların yalı sahibi olduğu bir ilçede tarihi bir yalıya sahipsiniz(bazılarının değerine bakınca sizinki devede kulak bu arada…)  tarihi eserin kıymetini bilirsiniz çünkü tadilat sırasında okul müdürü idim ve yalınızın tadilatı yapılırken ne kadar hassas davrandığınıza, kaidelere uyduğunuza, bakan olmanıza rağmen her türlü izni aldığınıza bizzat dostların ağzından şahit oldum. Tabii ki izin vs… sizin için kolay olmuştur. O kadar da olsun artık…

Sayın bakan; komşunuz olan yalının onarımı için lütfen devreye giriniz ve devlet kaynaklarıyla bu onarımın gerçekleşmesini sağlayınız. Orada bir çocuğumuzun başına bir şey gelirse siz de komşu olarak rahatsız olursunuz. Yapacağınız sadece eğitim için makamınızı kullanarak bürokratik engellerin aşılmasını sağlamak ve Milli Eğitim Bakanlığı ya da başka bir kaynaktan ödenek ayrılmasını sağlamak.

İşte sizden ricamız bu ve bunu en azından komşuluk hakkı için istiyorum.

Bir de sayın bakan yalınızın olduğu Meserburnu caddesinde kanalizasyon yoktur hatırlatayım.  2010’da müdür olarak atanınca  sahilde dolaşırken denizde insan atığı görünce fark ettim. Okulumuzun bahçesinde foseptik çukuru var ve bu çukura 2010 yılında okulun 1972 model binası tadilata alındığında müteahhidin denize giden borumuzu kaybetmesi sonucu sahip olduk.

O dönemde İSKİ’den izin istedik ve dedik ki bizim eski kanalımızın deniz ucundan okula olan bölümünü yenileyelim. Ama izin vermediler ve basına aksedince ihalesinin yapıldığını 2011 yılında kanalizasyon hattının tamamlanacağını söylediler. Yıl oldu neredeyse 2016. Bu nedenle bu işle de bir ilgilenirseniz Sarıyer halkı için bir sevap daha işlemiş olursunuz. Evet ciddiyim ta Çayırbaşı’ndan Sarıyer  merkeze kadar olan yalıların tuvalet atıkları direkt denize akıyor. Bir çoğu 20-30 metre açıkta ama bazıları tam da kıyıda bitiyor boruları.

Sayın Bakan;

Çalmadık kapı bırakmadım ama sonuç alamadım. Konu basına intikal edip hakkımda soruşturma başlayınca  ilçemize yeni atanan kaymakam Sayın Osman Bilgin GÜRSOY’da haberdar oldu durumdan. Ve samimiyetle çok ilgilendi ve ben ayrılırken söz verdi peşini bırakmayacağına dair.  Durumu okulumuz mezunu hükümet partisi ilçe başkanı Salih BAYRAKTAR’ı ziyaret ederek dahi anlattım. Seçim dönemi olduğundan seçim sonrası bakalım demişti kendisi.

Ama bence bu kampanya bizi aşar, bu işi çözse çözse sayın bakan çözer. Yani aklıma gelen her kapıyı çaldım eğitim adına.

Bir eğitimci olarak, eğitim adına bir talebimiz var tekrar söylüyorum ki komşuluk hakkı için, Sarıyer halkı bu işe el atınız. Çünkü çok sever Sarıyer halkı bu okulu.

Maksut BALMUK