MEB’de Öğretmen Okullarının kapatılması ve yeni sistem…
MEB gerçekten anlamsız bir gerekçeye dayandırarak 166 yıllık geçmişe sahip öğretmen liselerini(okullarını) kapatıyor.
MEB ‘in anlamsız gerekçesi:
“YÖK tarafından Anadolu öğretmen lisesi öğrencilerinin, öğretmen yetiştiren bölümleri tercih etmeleri halinde ek puan verilmesi uygulamasının kaldırılması nedeniyle bu liseler yükseköğretimde öğretmen yetiştiren alanlara kaynaklık etme işlevini yitirdi.”
İşte gerekçe bu.
MEB böyle bir gerekçeyi ortaya koyuyorsa bizde diyelim ki:
– Katsayı sorunu kaldırıldığına,
– Her okulda seçmeli dersler bulunduğuna,
– Ülkemizde bu kadar çok İmam Hatip’e ihtiyaç olmadığına göre
Her köşe başına İmam Hatip Lisesi yada Ortaokulu açmayalım, fazla olanları da kapatalım.
MEB’in gerekçesi tam da buna uygun ama biz diyoruz ki:
Halk istiyorsa, talep varsa her türlü okulu (İmam Hatip/Meslek/Anadolu…) açın. Eğer talep yoksa o okul kendiliğinden zaten kapanır… Açarken de insanları zora sokarak, mecbur bırakarak açmayın. Tabir caizse dine hizmet edeceğiz diye insanların mahallelerindeki okullarını elinden alıp siyasi emelleriniz uğruna dini siyasetinize alet etmeyin.
Gelelim Anadolu Öğretmen Liselerine;
Bir kere hiçbir şey olmasa bile;
– Bu okulların daha geçen aylarda kutladığınız 166. Yıllık mazisine saygı duymalısınız.
– Milli Eğitim Bakanlığında Öğretmen kelimesinin geçtiği okullar olduğunu düşünmelisiniz,
– Milli Eğitim Bakanlığı olduğunuzu unutmayıp bu okullarda öğretmenlik mesleğine yönelik dersler olduğunu hatırlamalısınız…
Hadi bütün bunları bir kenara bırakalım.
Bu okullara talep var mı yok mu? Sizin de çok iyi bildiğiniz cevabı ben vereyim. Bu okullar Fen ve Sosyal Bilimler Liselerinden sonra en çok tercih edilen, en yüksek puanlı öğrencilerin bulunduğu okullar…
Çıktısına baktığımızda da Üniversiteye yerleştirmede en yüksek puan alan okullardan… (yani çıktıda da önde…) Daha geçen gün Çapa Anadolu Öğretmen Lisesinin önünden geçerken YGS’de Türkiye Birincisi olan öğrencinin kutlama afişi asılıydı.
Hal böyle iken bir bahane ile bu okulları kapatmak gerçekten “şu okullar olmasaydı maarif vekaletini ne güzel yönetirdim” sözüne layık hareket etmek demektir. Üstelik o zamanlar espri ile karışık söylendiği ifade edilse de, bugün söz yok ama icraatta gerçeklik payı vardır.
Allah aşkına Okul kapatıp dönüştürerek, tabelaları değiştirerek bir yere varılamayacağını en zaman anlayacaksınız?
Tarih bu kadar mı kabul edilemez geliyor size? Tarihten, Cumhuriyetten, kazanımlardan intikam hırsınızın sonu yok mu?
Bir düşünün yüzlerce Anadolu Lisesi açtınız (daha doğrusu var olan okulları dönüştürdünüz) kaç tane Kabataş yarattınız? Kaç tane İstanbul Erkek kurmuş oldunuz?
Bırakın bu kirli ve basit oyunları da eğitimle uğraşın, geleceği inşa ile uğraşın, var olan yetkinizi dönüştürerek kapatmaya değil, yoktan var etmeye, var olana yenilerini katmaya çalışın…
Son yıllarda duyduklarımız olanlar satılır, değerliler paylaşılır, zorluktan kaçılır, sorunlar(çözmekle, sahiplenmekle değil) kurtulmakla aşılır…
Sıra köklü Anadolu Liselerine mi gelecek? Geçmişten kalan bir tek onlar… B planınızda kanuna koyduğunuz üzere proje okulu deyip kadrolaşma yapıp onları da ele geçirmek ve onları da dönüştürmek mi var? Bence Kabataş’ın konumu çok iyi Otel yapmayı da geçirebilirsiniz aklınızdan…
Maksut BALMUK
Eğitim İş Özlük Hukuk Danışmanı