3 Eylül 2020

MEB, il emrinde adalet sağlamalı!

ile Maksut Balmuk

MEB, il emri için hazırlık yapmaktadır ancak sürecin adil ve mağduriyeti minimize edecek şekilde yönetilmesi gerekmektedir.

Daha önceki bir yazımızda, MEB’in son yıllarda özür grubundan sonra yaptığı il/ilçe emri uygulamasını bu yıl süreçten önce açıklaması gerektiğini ele almıştık.

Çünkü sonradan yapılan açıklamalar bir çok sorunu, haksızlığı beraberinde getirebilmektedir.

Fakat MEB bu yıl da süreçten sonraya bıraktı gibi görünüyor çünkü sendikalardan bir bir açıklama gelmeye başladı.

MEB’in bu yıl il emri şeklinde bir hazırlık yaptığı konuşulmaktadır.

Daha önce de belirttiğimiz gibi sürecin adil ve mağduriyetleri minimize edecek şekilde yönetilmesi önemli.

Bu noktada daha önce aşağıdaki tespit ve önerileri paylaşmıştık.

“Yaşanan sorunlar
Öğretmenler ilçe emri olmayacağı düşüncesi ile ailelerine yakın olabilmek adına yüzlerce kilometrede de olsa kurum tercihi yapmakta ve uzak yerlere atanmaktadırlar.
Atamadan sonra ilçe emri uygulaması yapılınca;
– Uzak yerleri tercih etmemiş öğretmenler mazeretlerinin olduğu ilçeye gelirken duyuru esaslarına uyan öğretmenler çok uzak yerlere gittikleri ile kalmaktadırlar.
– İlde açılan mazeretine uzak kurumları tercih eden öğretmenlerden yüksek puanlı olan öğretmen atanmış diğeri atanmamışken; ilçe emri ile düşük puanlı öğretmen ilçede çalışma imkanı bulurken yüksek puanlı öğretmen uzakta çalışmak zorunda kalmaktadır.
– İlk aşamada başvuru yapıp ikinci aşamada başvurmayan ya da kurum açılmadığı için başvuramayan öğretmenler ilçe emrine atanmakta bu kez de iptallerle karşılaşılmakta, bu ilçeyi isteyenler varken atama istemeyenlerin ataması gerçekleşmektedir.
– O alanda hiç kadro bulunmadığı halde ilçe emri uygulaması yapılmakta ve bile bile atıl durum yaratılmaktadır. Örneğin A ilçesinde meslek lisesi yokken meslek dersi öğretmenlerimiz bu ilçeye ilçe emrine gönderilmektedir.
Bu haksızlıkların önüne geçilmesi için;

– Norm kadrolar güncel değildir bu konuda muhtemel açılacak kadro hesaplaması yapılmalı ve maksimum kadro (sonradan il/ilçe emrinde yapılan zaten budur) açıklanmalıdır. Örneğin: bu yıl 9. Sınıfa kaydedilen öğrenci sayısı artmıştır ve bu artışa bağlı olarak şube sayısı arttırılmıştır. Bu da öğretmen sayısının (norm kadronun) artması anlamına gelmektedir.
– … tercihine atanan öğretmenler(tercihle atandıkları kurumda kalmak isteyenler hariç) ile il emrine atanan öğretmenler il havuzunda toplanarak il milli eğitim müdürlükleri tarafından hizmet puanı esasına göre değerlendirme yapılmalıdır. Böylece uzak ilçeleri zorunlu olarak tercih eden öğretmenlerin ilçe emrine atananlar karşısında yaşadıkları haksızlık giderilmiş olacaktır. Bu havuza yıllardır sorunları sözlere rağmen çözül(e))meyen il içi özrü olan öğretmenler de alınmalıdır.”

Mazereti olan öğretmenlerin mazeretlerinin değerlendirilmesi elbet ki yerinde olacaktır fakat adil olunması buna göre yol yöntem belirlenmesi gerekir.

MEB il dışı iptal ataması bekleyen öğretmenleri de bir an önce değerlendirmelidir. İçerisinde 23 il kapsamındaki illerde çalışanlar olduğu gibi özür grubunda MEB’i rahatlatacak kadrolarda çalışanlar da vardır. Özellikle aile birliği ve belgeli sağlık mazeretlerine bakanlığın kayıtsız kalmayacağını düşünüyoruz.

 

Kaynak:https://www.memurlar.net/haber/924920/meb-il-emrinde-adalet-saglamali.html