Maksut Balmuk yazdı: İmam Hatipler’de neler oluyor

Daha öncele aldığımız ve http://odatv.com/imam-hatip-dayatmasi-suruyor-1608161200.html linkinde Odatv’de de yayımlanan açıklamada;

MEB’in İmam Hatip Dayatması sonucunda sadece İstanbul’da TEOG ilk yerleştirmeden sonra boş kalan 10bin civarındaki kontenjanın yarısının (5.111) İmam Hatip Liselerinde olduğunu,

Böylece ilçelerde ihtiyaç ve talep olmadığı halde ısrarla İmam Hatip açıldığını ve bu dayatmalar nedeniyle okullar boş iken, bu okulları tercih etmeyen bir çok öğrencinin de okulsuz bırakıldığını ele almıştık.

O açıklamadan sonra 22 Ağustos 2016’da açıklanan boş kontenjanlar ile başlayan TEOG tercih döneminde ilginç sayılarla karşı karşıyayız.

O açıklamada;e İstanbul’da İmam Hatip Kontenjan Sayısının 29binden biraz fazla olduğunu belirtmiştik.

Şimdi ise yani 22 Ağustos 2016 da açıklanan listelerde İstanbul’da İmam Hatip Kontenjanının 28bin civarına düştüğünü görüyoruz.

İlk yerleştirmede boş İmam Hatip kontenjan sayısı 5.111 iken 22.08.2016 itibari ile boş İmam Hatip Kontenjan sayısı 2.434.

Şimdi denilecek ki ne güzel ilk yerleştirmeden sonra boşluklar doldu. Maalesef öyle değil.

İlk yerleştirmeden sonra ele aldığımız http://odatv.com/imam-hatip-dayatmasi-suruyor-1608161200.html linkinde de yer alan açıklamada belirttiğimiz tüm okulların kontenjanları düşürüldü.

Yazdığımız listedeki okulların kontenjanları düşürüldü.

Evet listemizde yer alan ve çok çarpıcı bir şekilde çok büyük sayılarda boşluklar olan okulların kontenjanları düşürüldü.

Böylece açık sayısı da az görünmektedir. (İki okul istisna ve istisnalar kaideyi bozmaz diyelim.)

Listeleri beraber inceleyelim.

Nedir 2.431 ?

Bu sayı ve bu liste bizim o açıklamamızdaki okullarda kapatılan kontenjan.

Kontenjan kapatılması demek o okullarda dersliklerin boş bırakılması demektir.

Örneğin;

Şeklinde olan okulda ilk başta 510 kontenjan tanımlanmış yani 15 adet 9. Sınıf açılacağı sisteme girilmiş ve bakanlıkça onaylanmış. 446 boşluk oluşunca kontenjan 136’ya düşürülerek 374 azaltılmış.

Böylece 446 boşluk var diye eleştirdiğimiz boş kontenjan sayısı da 71 e düşmüş bu yerleştirmede.

Böylece 15 tane 9. Sınıf açılacak olan okulda 4 tane 9. Sınıf açılacak. Geriye kalan 11 sınıf ise boş kalacak.

Örneğin:

Pendik’te ele aldığımız 5 Anadolu İmam Hatip Lisesinde tam 1.598 kontenjan açılmış ilk etapta. Bu kontenjanların 409 u dolmuş 1.189’u ise boş kalmıştı. Aynı ilçede sadece Ahmet Yesevi Anadolu İmam Hatip Lisesindeki boşluk sayısı 446. Diğer okullara yerleşen 409 kişi de bu okula kaydırılsa tam 4 okul kazanılacak. Boşluklar dolacak. Ama okullar İmam Hatip değil Anadolu Lisesi olursa dolacak. Fakat bu ne mümkün. Buna cesareti olan bürokrat pek tanımıyoruz doğrusu.

Bu ilçede oluşan bu kadar boşluk yetmezmiş gibi FETO/PDY darbecilerine ait olan ve devlet tarafından el konulan okul da İmam Hatip yapılmış ve bu dönemde tercihlere açılıyor.

İstanbul’da 2015 te 133 İmam Hatip Lisesi varken bu yıl sayı 158’e çıkmıştı. İlk yerleştirmeden sonra ise 175’e dayandı.

Bu şekilde İstanbul’da 15 civarında okul bu dönemde tercihlere açılıyor ve bu okullar FETO/PDY okulları. Bu okulların tamamı da İmam Hatip olarak açılıyor. Bir tane Anadolu ya da başka türe dönüştürülen Liseye rastlayamadık şu ana kadar.

Bu dönemde FETÖ/PDY dışında Gaziosmanpaşa’da bir Meslek Lisesi İmam Hatip oldu, bir de Başakşehir’de bir İmam Hatip daha eklendi. Bu dönemde FETÖ/PDY okulları ağırlıklı olmak üzere İstanbul’da kapatılan kontenjanlar varken, 2.431 yeni kontenjan açıldı.

MEB hatada ısrar etmeye, kamu zararı oluşturmaya ve veli ve öğrencilerin talepleri değil, siyasal gerekçelerle dayatmaya devam etmektedir.

Bu kadar bariz hata yapan bürokratların yönettiği bir sistem ile karşı karşıyayız. Daha okullar kapanmadan yapılması gereken planlamalar zamanında yapılamıyor? Öngörü yok. Okul açılıyor, derslik kapatılıyor, derslikler boş kalıyor, öğrenci açıkta kalıyor…. Bu kadar hata üst üste ama üzerine alınan bile yok. Çünkü varsa yoksa İmam Hatip…

Neden İmam Hatip?

Çünkü siyaset böyle istiyor. Oysa ki İmam Hatip’teki dersler ile Anadolu Lisesindeki dersler arasında çok fark yok.

Aradaki en bariz fark İmam Hatip’te Zorunlu olan Anadolu Liselerinde yok. Fakat Kur’an-ı Kerim, Hz Muhammed’in Hayatı ve Temel Dini Bilgiler dersleri Anadolu Liselerinde seçmeli olsa maalesef okullar, vakıflar, dernekler, bürokratlar bu okullarda da zorunlu seçmeli ders haline getirmişlerdir. Çizelgelere bakıldığında 11 ve 12. Sınıflarda;

Anadolu İmam Hatip Liselerinde 16-17 saat,

Anadolu Liselerinde ise 20-23 saat seçmeli ders vardır.

Bu seçmeli dersler arasında Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya… gibi dersle her iki okul türünde de seçilebilmektedir. Anadolu Liselerinde dini dersler zorunlu olarak seçtirilince İmam Hatip’teki zorunlu dini dersler dışında arada neredeyse fark kalmamaktadır.

Yani dayatma program özelinde de değil. Dayatma isim özelindedir…

Bu dayatmanın maliyetini maalesef öğrenci ve veliler çekmektedirler.

Açıklamamızı daha önceki açıklamada da yer alan aynı cümlelerle tamamlamak istiyoruz.

Bu yapılanlar dayatmadır. Dayatma ile eğitim yönetilemez. Bu dayatmanın tek suçlusu tabii ki İlçe Milli Eğitimler de değil. Tepeden aşağıya tüm bürokraside bir baskı var: Örneğin İmam Hatip’li öğrenci sayısı bu yıl düşse kariyerine, liyakatine güvenmeden tamamen siyaseten atanan bürokratlar koltuklarından olacaklarına kesin gözü ile bakmaktadırlar… İşte asıl baskı burada.

MEB’de liyakat ön plana alınmadığı sürece, halen sözlü ile, siyasal ya da sendikal kriterlerle atamalar yapıldığı, bilimsel veriler değil siyasal amaçlar hedef seçildiği sürece bizler daha çok darbelerle karşılaşırız. Ve her defasında lanetlemekten öteye gidemeyiz. Yüz bin kere lanet olsun darbeye darbeciye PDY’ye FETÖ’ye ama yetmez…

Bir musibet bin nasihatten iyidir derler ama aklı olana, mantıkla iş yapana ve ders çıkarma yeteneği olana… Biz dersimizi aldık ve yaptığımız onca uyarının arkasına dahi sığınmadan biz söylemiştik bizi dinlemediniz böbürlenmesine girmeden hareket ediyoruz, uyarıyoruz…

Artık yeter! bilimsel, laik, demokratik, parasız eğitim için adımlar atılsın. Eğitimi; kendini birilerine adamış olanlar değil kendini eğitime ve ülke geleceğine adamış olanlar, torpille atanmış olanlar değil liyakatle hak etmiş olanlar yönetsin.

Okulları, bürokrasiyi, derneklerden, vakıflardan, cemaatlerden temizleyin. Bu ülkenin yeni paralellere ihtiyacı olmadığı gibi benim paralelim iyidir saçmalığını da hak etmemektedir.

Eğer ders alması gerekenler ders çıkarmazsa kaybeden ülke olacaktır. Korkum odur ki; her zaman 15 Temmuz kadar şanslı olmayabiliriz…

Maksut Balmuk

Eğitim İş İstanbul 1 Nolu Şube Sekreteri

Odatv.com