Balmuk: “Sarıyer adama kariyer diğerlerine bariyerdir”
Eski Vehbi Koç Vakfı Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi Müdürü ve Eğitim Yöneticisi Maksut Balmuk, milli eğitim camiasında yankı uyandıracak bir açıklama yayınladı.
Balmuk, İstanbul Ses’e gönderdiği açıklamasında eski Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürü Celal Yılmaz Gültekin’in görevden alınmasından, okulların dönüşümle İmam Hatip’e çevrilmesine kadar birçok konuya vurgu yapıp, “Sarıyer adam olan için kariyer diğerleri için de bariyerdir” diyerek, uyarıda bulunmayı da ihmal etmedi. İşte Balmuk’un bomba etkisi yaratacak açıklaması:
Sarıyer’de Okullar Halktan Kaçırılıyor
“Daha önce defalarca Sarıyer’deki eğitimi ve yanlışları ele almıştık. ‘Okulları dönüştürerek, tabela değiştirerek bir yere varamazsınız’ demiştik ama dinleyen yok. Bazıları da lafı istediği gibi anlamış ve İmam Hatip’lere karşı olmakla suçlamışlardı beni. Bu suçlayıcılardan olan malum sendikanın yöneticisine aynen şunu söyledim. ‘İlçemizde İmam Hatip de açılabilir ama açılmalı diyorum dönüştürülmeli demiyorum. Talep varsa okul yapın, bina yapın, türünü de İmam Hatip yapın. Halk istiyorsa, talep varsa elbette ki halkın önünde durmayalım, fakat her yerde olduğu gibi Sarıyer’de de köklü ve adından söz ettiren, halka mal olmuş okulların statüsünü değiştirirseniz tabiri caizse tokadı yersiniz.’
Halka bir sorun, mahalleliye bir sorun, okulu dönüşsün istiyor mu? İstiyorsa amenna, sözümüz yok. Ama istemiyorsa elinden almayın okulu. Her köşe başına, her merkeze açmak zorunda değilsiniz ve din sizin tekelinizde değil.
Mehmet Sevim Ulusal İlköğretim Okulu için çok tepki göstermedim, çünkü bağışçısının bu yönde bir isteği olduğunu, onun mahalle arkadaşı olan Sarıyer’in (Özdemir Sabancı Lisesi’nin) efsane müdürü abim Uğur Açıkgöz’den duymuştum. Biz bunu düşünürken, bu işe imza atanlar ya da önayak olanların amacı sadece ve sadece Sarıyer’in merkezi yerinde, fiziki yapısı iyi okul neresi var diye düşünerek hareket ediyorlardı.
Şimdi de, Sarıyer’e yeni katılan Ali Kemal Yiğiyoğlu ve yıllardır (80-90 yıldır) Sarıyer’e hizmet veren Mehmet İpgin İlköğretim Okullarının dönüştürülmesi gündemde.
Bir okulu İmam Hatip’e dönüştürdüyseniz, bu okula sadece mahalleden değil, diğer mahallelerden de öğrenci gelecek demektir. Bu da öğrenci taşınacak anlamına gelir. O zaman neden merkezdeki, öğrenci potansiyelinin çok olduğu okulu seçersiniz de, Sarıyer’de neredeyse hiç öğrencisi kalmamış okulları seçmezsiniz?
Niyetiniz belli, çünkü vatandaşın gözüne sokacaksınız, vatandaşı mağdur ve mahkum edecekseniz…
Bunlarla uğraşacağınıza, Sarıyer’e okul yatırımı için gelen 20 Milyon TL nasıl bağıra bağıra geri gitti, onu düşünün. Neden bürokratik engelleri aşıp, yeni okulların yapılması için mücadele etmediniz? Çünkü siz eğitimin, eğitime yatırımın değil, eğitimde ve dinde siyasetin peşindesiniz.
Allah aşkına yapmayın, eğitime yazık etmeyin… Sarıyerlilere işkence etmeyin. Daha önce de yazdım yine söyleyeyim: iki örnek, Vehbi Koç Vakfı Lisesi’ni Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi yaptınız, Hüseyin Kalkavan’ı da Sağlık Meslek. Bürokrasi ve siyaset övünüp duruyor, Sarıyer’e turizm okulu ve sağlık okulu kazandırdık diye.
Bu örnekleri tabii ki arttırabiliriz…
Sarıyer’e okul kazandırmadınız, Sarıyerlinin elinden okullarını çaldınız.
Neden mi? Bu okullar yıllardır Sarıyer’e hizmet ediyorlardı. Şimdi ise tüm İstanbul’a. Tabii ki bu yanlış bir şey değil ama bugün bu okullarımızdaki öğrencilerin yüzde 50’si Sarıyerli değilse, Sarıyerlinin ihtiyacı olduğu halde böyle bir adıma imza attıysanız Sarıyer’e okul kazandırmış olmazsınız. Turizm ve sağlık liselerini Sarıyer’e açsaydınız o zaman Sarıyer’e okul kazandırmış olurdunuz, biz de tebrik eder ve alkışlardık. Ama şimdi Sarıyerliden okul kaçırmış oldunuz.
Aslında siyaset mekanizması, bürokrasi ve malum sendika Vehbi Koç Vakfı Lisesi’ni de İmam Hatip yapsaydı tam olurdu. O yatırım yapılmayan, kendi imkanı ile kavrulmaya çalışan, sahip çıkılmayan okula katılan eski tarihi binayı da mescit yapardınız tam takım olurdu.
Ama bir şeyler engel oldu size anlaşılan (!)…
Tekrar söylüyorum, Sarıyer’de kısır operasyonlar yapmaya kalkışmayın. Sarıyer’e eğitim adına yatırım yapın. Size yatırım deyince, bina yapın, okul açın, mali ve fiziki yönden güçlendirin diyoruz. Yoksa binaları dönüştürün, okulları mahalliye kapatın demiyoruz. Ve eğitimi kadrolaşma olarak görün de demiyoruz. Tek derdiniz A müdür olsun B ilçe müdürü olsun, Y okulu dönüşsün, Z okulu dönüşsün…
Evet, şimdi de ilçe müdürü de gitti. Yenisini getirdiniz de ne oldu? Değişen tek şey oldu, o da sizden biri müdür oldu. Halktan değil, haktan değil sizden. Haktan değil çünkü kriter hak etmek değildi. Kriter siyasi ve hak gasp etmek üzerine kurulu. Bu Sarıyer’de de böyle, diğer yerlerde de…
Ve bu modeller: Meziyeti-Eziyet, Liyakati-Riyakarlık, Nezaketi-Rezalet, Rezaleti-Asalet, Asaleti-Siyasette arayıp Kariyer=Sarıyer zannederler… Oysa ki Sarıyer adam gibi adam olana, dik durana Kariyer, diğerlerine ise Bariyer dir.
Uyaralım ki, Sarıyer başka yerlere benzemez. Sarıyer halkı da, yöresi de, havası da farklıdır. Orada Kars havasını da, Karadeniz havasını da solursunuz… Çayırbaşı da vardır, Sarıyer’de Yeniköy de, Armutlu da, Zekeriyaköy de ve şimdi Ayazağa da, Maslak da…
Sarıyer eğitimine zarar veren zihniyet kim olursa olsun halkın tepkisini almaya da, halktan uzaklaşmaya da mahkumdur…
Anlayan anlar, anlamayanın Allah yolunu açık etsin, tez zamanda diyorum.”
Maksut Balmuk
Eğitimci-Sendikacı
Haber Kaynağı: İstanbul Ses Gazetesi / Sarıyer