Bakanların Adaylığı Hukuksuzdur ve Dur Demek Gerek!…
Cumhurbaşkanı Erdoğan mevcut bakanların milletvekili adayı olacaklarını açıkladı. Bu durumun özellikle yeni sistemde (Cumhurbaşkanı seçim sistemi) çok yönlü ele alınması gerekir.
Adayların İstifası
Kamu görevlilerinden milletvekili adayı olmak isteyenlerin görevlerinden istifa süreçleri 16 Mart 2023’te sona erdi. Bu sürece kadar bir çok kamu görevlisi görevinden ayrıldı. Kanunun bu noktada amacı kamu görevlisinin kamu görevinden kaynaklı avantajlardan yararlanarak seçimdeki adaleti zedelememeleri, kamu görevlilerinin tarafsızlık ilkesine zarar vermemeleri. Buna göre bakanların kamu görevlisi olup olmadığına bakılmaksızın istifa etmeleri gerekmez mi? Yani bir öğretmen, bir memur , bir hizmetli seçimde adaleti, kamu görevinde tarafsızlığı zedeler diye istifa ediyor ama bakan istifa etmiyor.
Peki bakanlar kamu görevlisi değil mi? Kamu görevlisi ve devletten gelir elde eden (maaş alan) kamu görevlisi. Bu tartışılır dahi değil.
Ki bu konuda sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk yargı kararına da atıfla konuyu ele almış. Cümleler şöyle: “Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14 Eylül 1983 tarihi, 1980/4-1714 Esas, 1983/803 sayılı kararının özetini okuyalım: “Kamu görevlisi deyimi, görevlinin bir kamu hizmetini yüklenmesi ve bu görev karşılığı devlet bütçesinden maaş, ücret, ödenek, vs. gibi her ne ad altında olursa olsun görevliye bir maddi meblağın özgülenmesi (tahsisi) iki ana unsurunu içerir. Bakanların bu iki ana unsuru tam olarak taşımaları ‘kamu görevlisi’ olarak kabullerinin açık kanıtını oluşturur.”
Hal böyle olunca bakanların istifa etmeden aday olmalarına imkan yok. Evet eski sistemde 3 bakan seçimden önce görevden ayrılırlardı. Diğerleri devam ederdi. Bu durum yasadan çıkarıldı. Bunun çıkarılması gayet normal çünkü bakanlar eski sistemde olduğu gibi TBMM tarafından değil tek adam Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Tıpkı bir genel müdür gibi. Hal böyle olunca yani Cumhurbaşkanı tarafından atanan bir kamu görevlisi olarak aday olacak bakanların 16 Mart 2023 itibariyle istifa etmiş olmaları gerekiyordu.
Seçimlerde adalet için de istifa şart
Bir öğretmen olarak kamuda adalet bozulmasın, kamu görevim nedeniyle avantaj sağlamayayım, kamu görevlisi olarak tarafsızlık ilkesini zedelemeyeyim diye istifa etmem gerekiyor ama benim bakanım, benim gibi bir milyon öğretmenin bakanı istifa etmeyecek. Onda adalet, tarafsızlık aranmayacak. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Kaldı ki Milli Eğitim, İçişleri gibi çok önemli ve her yerde (köylerde dahi) teşkilatı olan bakanlıkların bakanları istifa etmeden bir öğretmenle, bir memurla adil bir şekilde yarışacaklar demek gerçekten akla zarar bir durum. Adaylığı açıklandıktan sonra hangi il müdürü milli eğitim bakanının talimatını uygulamayacak? Ya da hangi vali İçişleri bakanının talimatını? Kaldı ki hukuken de uygulamak zorundalar.
Mali ve İnsan Gücü
İnsan gücünün yanında mali olarak da çok güçlüdür bakanlıklar. Basit bir örnekle; düşünelim ki ben bir aday olarak bir köye okul vaat edeceğim ama rakibim bakan gittiği gün okulu açacak çünkü bu güce de imkana da sahip. Bu yönüyle de demokrasiye inanan hiç kimsenin savunmaması gereken bir konu bakanların istifası konusu.
Bakanlar Neden Aday Olacaklar?
Bakanların adaylığı sadece ve sadece AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın yeniden (üçüncü kez) kazanmasına yönelik bir hamle. Evet tek hedef Erdoğan’ın kazanması.
Gelecek meclis aritmetiğini tahmin edecek olursak kendisi kazansa bile hiçbir milletvekilini bakan yapmayacaktır Erdoğan. Çünkü bu sisteme göre milletvekili bakan olursa milletvekilliği düşüyor.
Durum böyle olunca bakanları milletvekili olması neden? Çünkü bakanlar alana sürülecek, seçim meydanlarında devletin imkanlarını da kullanarak Erdoğan’a oy isteyecekler. Yeni sistemde bakanlık mı milletvekilliği mi diye sorulsa bir çok bakanın bakanlığı tercih edeceği aşikar olduğuna göre bakanların neden milletvekili olacakları açı değil mi?
Bakanlar sahaya inecekler, seçim çalışması yapacaklar oy isteyecekler, Erdoğan böyle istediği için yapacaklar. Erdoğan bakanlarını çok başarılı görmese böyle bir adım atmaz. Yani kendisi için oy toplamalarını istemez. Peki bakanlar çok başarılı ise milletvekili yapılarak bakanlık yolları neden kapatılıyor? Çünkü Erdoğan kazanmalı, bunun için devlet imkanları sadece Cumhurbaşkanı eliyle değil bakanlar eliyle de kullanılmalı. Yani Erdoğan’ın seçilebilmesi için her yol mubah. Yeter ki seçilsin. Demokrasi, demokratik teamüller, adalet, hukuk olmasa da olur. Ne de olsa her şey/herkes tek adama bağlı değil mi?
Sonuç olarak;
Zerre kadar adalet duygusu varsa, zerre kadar demokrasi bilinci söz konusu ise bakanlar aday yapılmamalı/olmamalılar. Demokrasimiz daha çok hırpalanmamalı/ hukuk daha çok zorlanmamalı bu noktada. Bu saatten sonra istifaları da anlamsız çünkü istifa süresi YSK takvimine göre 16 Mart 2023’te sona erdi.
Bu noktada dostum, avukatım Tansu BATUR’da çalışma yapıyor ve aday olmaları durumunda itirazımızı yapacağız YSK’ya evet maalesef YSK’ya… Belki YSK bizi reddedecek ama biz en azından tarihe not düşme sorumluluğumuzu yerine getireceğiz.
Maksut BALMUK
Öğretmen, Eğitim Yöneticisi, Yazar, Sendikacı
CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Aday Adayı