MEB’de Proje Okulu Çıkmazı
Proje okullarına yapılacak atamalar artan takdir hakları nedeniyle içinden çıkılamaz ve yönetilemez bir hale gelmiş durumda.
Kısa Tarihçe
Tarih 1 Mart 2014. Bugünkü bakan Yusuf Tekin o dönemde MEB Müsteşarı. TBMM’den çıkarılan 6528 sayılı (kamuoyunun dershanelerin kapatılması yasası olarak bildiği) yasaya eklenen bir madde ile mevzuata girdi “Proje Uygulayan eğitim kurumu” kavramı. O dönemde amaçlananın bazı ulusal ve/veya uluslar arası proje uygulayan okullara yönetici ve öğretmen atamalarının ayrı yapılması hatta daha süslü sözlere göre kuruma ve/veya kurumun uyguladığı projelere uygun yönetici ve öğretmen atanması.
Tabii süreçte bunun böyle olmadığı görülmüş, proje okulları MEB’in adeta en rahat hareket edebildiği alan halini almıştır. İstenen kişiler hiçbir kritere bağlı olmaksızın atanabildi. Hiçbir kriter yok derken aslında vardı. Bu kriter ya siyasi baskı, ya sendikal baskı, ya bireysel ilişkiler oldu.
Proje Okulu Sayısının Artışı
Başlangıçta çok az okul proje okulu yapıldı. Özellikle Türk Milli Eğitim Sisteminin en köklü kurumları, İstanbul Erkek Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Ankara Atatürk Lisesi. gibi. Daha sonra Fen ve Sosyal Bilimler Liseleri nasibini aldı uygulamadan.
Zamanla sayıları arttı tıpkı geçmişte (tüm liseler Anadolu lisesi olmadan önce) her ilçeye bir Anadolu lisesi yapalım mantığının işletildiği, her siyasinin kendi il ya da ilçesine Anadolu lisesi istediği dönemdeki gibi artışlar oldu.
Ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile kaldırılan TEOG sonrasında dönemin bakanı tarafından okullarla ilgili nitelikli, niteliksiz tanımlamasının yapılmasının ardından yeni hükümet sisteminin gelişiyle gelen bakan değişimi ile birlikte sınavla öğrenci alan(bakan deyimiyle nitelikli) okulların tamamı proje okulu kapsamına alındı ve sayı birden binlerin üzerine çıktı. Önce kontenjanların %10’u denilse de bu kriter de aşıldı.
Proje uygulayan okullar için yapılan yasal düzenleme artık sınavla öğrenci almanın proje sayıldığı bir yöne evrilmiş oldu.
Yönetici ve Öğretmen Atamaları
Öncelikle 2016 yılında bir yönetmelik düzenlemesi yapıldı. Uygulama da başlamış oldu. Süreçte açılan davalar vs derken özellikle duyuru yapılmaması, herkesin haberdar edilmesi gerektiği vurgularıyla davacıların lehine sonuçlanan dava süreçleri yaşandı.
Bu sürece kadar hiçbir duyuru yapılmamakta, istenen zamanda istenen kuruma yönetici ya da öğretmen atanabilmekteydi. Çok geniş bir alan yaratılmış ve kullanılmaktaydı.
Arada Yapılan Yönetmelik Değişiklikleri
2016 yılından itibaren yapılan yönetmelik düzenlemelerine kanunun lafzına da uygun olarak öğretmen ve yöneticilerin bu kurumlardaki görev süreleri 4-8 yıl olarak belirlenirken özellikle öğretmenlerin bu kurumlardaki görev süresi başlangıcı noktasında sorunlar yaşandı. Bu sorunların aşılması için Temmuz 2018’de yapılan değişiklikle 4-8 yıllık görev süresinin başlangıcı olarak Temmuz 2018 olarak kararlaştırılmış oldu.
2023 Yılı Yönetmelik Değişikliği
Şubat 2023’de yapılan yönetmelik değişikliğinde yargı kararlarının da gereği olarak duyuru zorunluluğu getirildi. Duyuru yapılacak, açık ya da 4 yılı dolduğu için yeniden atama (ya da görevin 8 yıla uzatılması) yapılması gereken kurumların ilan zorunluluğu getirilmiş oldu.
2023 yılı Genel Seçimleri sonrasında bakan değişimi yaşanarak Yusuf Tekin bakanlığa getirildi. Proje okulunun adeta mimarı olan Bakan TEKİN yıllar sonra MEB’e döndüğünde görevde olmadığı süreçte büyüyen bir sorunla karşı karşıya kaldı.
Görev hesabındaki başlangıç süresi Temmuz 2018 olduğundan adeta sayısı binleri aşan tüm proje okullarını kapsayan ( 4 yıllık sürenin dolması nedeniyle), on binlerce öğretmeni ilgilendiren bir sürece girilmiş oldu.
İlk duyuru yapıldı, tercihler açıldı, on binlerce öğretmen başvuru yaptı, hiçbir kriter olmasa da adeta şansa bırakılanlar gibi sürece müdahale etmek isteyenler, araya hatırlı kişileri sokmak isteyenler. olunca işin içinden çıkılmaz durum için geçici pansuman yapıldı ve atamalar beklenirken yönetmelik değişikliği ile mevcut öğretmen ve yöneticilerin görev süreleri bir yıl uzatıldı.
Bu süre 2023-2024 ders yılı sonunda sona ermekte fakat sorunun çözümü noktasında atılması gereken adımlar ya atılamamakta ya da adım atıldıkça sorun daha da büyüyebilmektedir.
2024 Yılı Duyurusu
MEB öncelikle yöneticiler için duyuruya çıktı. 4419 müdür, müdür başyardımcısı, müdür yardımcısı kadrosu duyuruldu, tercihe açıldı, tercihler alındı derken 01.04.2024 tarihinde açıklanacakken tam da 1 Nisan’da yeni bir gelişme yaşandı.
Yine baskılar arttı, sayı zaten çok fazla iken sayı artışı baskıyı kat be kat arttırınca işin içinden çıkılmasına maalesef imkan kalmadı.
Örneğin Ankara’da bir okulun müdürlüğü için 250’nin üzerinde başvuru var. Bu 250 kişinin bazıları için bakanlık, bazıları için il düzeyinde(bürokratik) baskılar oluşturulurken, siyasi parti, siyasetçi, sendika, bireysel bağlantılar derken koltuk tek talep çok hatırı sayılır aracı ise neredeyse sayısız olunca işin içinde çıkmak da imkansız hale gelince yeni bir adım atıldı.
MEB sonuçları duyururken yaptığı açıklamada;
“Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği kapsamında duyurusu yapılan Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarındaki 2 bin 222 yöneticilik kadrosuna görevlendirme yapıldı.
2 bin 197 yönetici kadrosu için Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği çerçevesindeki görevlendirmeler, Valiliklerce yapılacak.”
Cümlelerine yer verildi. Bu cümlelerden satır arası okumaları yapacak olursak bu cümlelerden çok büyük anlamlar çıkmakta ama çözümsüz alanları da beraberinde getirmektedir.
Satır Arası Okumaları
Sonuç sayfasına giren yönetici adayları aşağıdaki durumla karşılaştılar.
Bu sayfanın anlamı;
Mevcut durumda hiçbir tercihinize görevlendirilmediniz.
1. Tercihinize bir müdür verildi.
2. Tercihinizle ilgili valiliğe yetki devri yaptık. Yani bakanlık olarak bir tasarrufta bulun(a)madık.
Bakanlık açıklamasında ye alan;
“2 bin 197 yönetici kadrosu için Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği çerçevesindeki görevlendirmeler, Valiliklerce yapılacak.”
Cümlesinin izahı aslında bakanlıkça işlem yapılmayan yani yukarıda verdiğimizi 2.tercihteki duruma uyan kurumlara proje okulu değil de proje okulu olmayan okullara yönetici görevlendirmesine ilişkin yönetmelik ve kuralları uygulansın.
Böyle bir duruma imkan bulunmamakta çünkü proje okuluna yönetici görevlendirme yetkisi bakanlıktadır ve bu kanuni yetki valiliklere devredilemez.
Bu durumda bu okulların proje okulu olmaktan çıkarılması mümkün olabilir. Bu noktada da bakan yetkilidir.
Fakat mevcut yönetmelikte kurumların proje okulu kapsamına nasıl alınacağı bulunmadığı gibi proje okulu kapsamındaki okullar proje okulu kapsamı dışına nasıl çıkarılır noktasında da bir hüküm yok.
İşi daha da karmaşık hale getiren eksikliklerden bir başkası ise “proje okulu kapsamında iken proje okulu kapsamı dışına çıkarılan okullardaki yönetici ve öğretmenlerin akıbetinin ne olacağı” noktasında düzenleme bulunmaması.
Bu Noktada Birkaç Senaryodan Bahsedelim
Senaryo 1: Yukarıda valiliklere devredildi denilen kurumlar öğrenciyi sınavla almaya devam etseler de bakan onayı ile proje okulu kapsamı dışına çıkarılır. Buralarda 4 yılı dolan yöneticilere göreviniz sona erdi ilk duyuruda siz de tercih yapın denilebilir. Fakat bu şu anda mümkün değil çünkü diğer kurumların 4-8 yıl kapsamındaki yeniden görevlendirme süreci başladı ve tercihler 03.04.2024’de sona eriyor. Bu senaryoya göre 4-8 yılını dolduran diğer kurumlar için başlayan süreç hızla dondurulabilir. Kısa sürede proje okulundan çıkarma onayları çıkarılarak bu kurum ve yöneticilerini de içine alacak şekilde yeniden 4-8 yılını dolduranlar için uygulanmakta olan takvime geçilebilir, tüm kurumlar (projeden çıkarılanlar dahil) edilerek süreç işletilebilir.
Bu durumda 4 yılını dolduran öğretmenler ile ilgili de çalışma yapılması gerekir. Bunun için öğretmenlere
1- ya “süreniz doldu sizin bu kurumdaki göreviniz tamamlandı il içi atamalarda isterseniz bu kurum da dahil tercih yapın ya da ihtiyaç fazlası olarak il emrine çekilecek ve buna göre işlem yapılacaktır” denilebilir.
2- Ya da “bu okul artık proje okulu değil istediğiniz kadar kalmaya devam edin” denilebilir.
Her iki durumda da tepki çok olacak mağduriyetler ortaya çıkacaktır.
1 tercih edilirse 15-20 yıldır yani daha proje okulu uygulaması dahi yokken bu okulda olup proje okulu olunca da görev süresi mevzuat gereği devam edenlerde sorun yaşanabilecektir.
2 tercih edilirse bu okula belli referanslar ile atanan öğretmenlerde bu okullarda kalıcı hale geleceklerdir.
Gibi sorunlara gebe süreç.
Senaryo 2: valiliklere yetki devri yapılan okulların proje okulundan çıkarılması süreci ilerleyen aylara (2024 yılı yönetici görevlendirme takviminin tamamının sona ermesinden sonrasına) bırakılabilir ve bu durumda mevcut yöneticilerle geçici valilik görevlendirmeleri ile devam kararı alınabilir. Bu durumda öğretmenler için de sürecin yeniden ele alınması gerekir.
Sonuç
Sonuç olarak söyleyebiliriz ki bakan TEKİN kendi başlattığı proje okulları konusu; kendisinin görevde olmadığı dönemde çok büyük sorun haline getirilmesinden rahatsız ve bakanlıkta bıraktığı gibi bulamadığı konulardan biri. Bu noktada kısa sürede olmasa da proje okullarının sayısının azalacağını söyleyebiliriz.
Fakat proje okulu dışına çıkarılacak olan sınavla öğrenci alan okullara öğretmen belirlenmesi noktasında bir çok yargı kararı vardır ve bu kararlar da göz önüne alınmalıdır.
MEB, seçim sonuçlarını da iyi okuyarak (ki siyaset bilimci olan bakan Tekin en iyi okuyuculardan olmalı siyasetten uzak, tüm ülkenin bakanı, devlet adamı kriterlerine uygun harekete yönelmelidir) liyakat esaslı bir sistemi kurmalı, kurgulamalıdır.
Öncelikle gündemde olan proje okullarından başlayarak adama göre koltuk değil koltuğa göre adam sistemini kurmalı, her aşamadaki sözlü, mülakat gibi objektif olmayan uygulamalardan uzak durulmalıdır.
Maksut BALMUK
Öğretmen
Kaynak: Memurlar.Net