MEB’de 15 yıldır çözüm bekleyen sorun: Uzman öğretmenlik
Milli Eğitim Bakanlığında 15 yıldır çözüm bekleyen uzman öğretmenlik sorununda hala bir ilerleme kaydedilemedi.
Yıl 2004, Bakan Hüseyin Çelik: 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunun 43. maddesinde: 30/6/2004 tarih ve 5204 sayılı yasa ile değişikliğe gidiliyor ve daha önce var olan “Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.” tanımının altına “Öğretmenlik mesleği; adaylık döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılır. ” hükmü ekleniyor.
TBMM’den geçen yasanın maddeleri arasında Uzman/Başöğretmenlik atamalarında kriterler, kontenjanın %20 ile sınırlanması gibi maddeler var.
Kanuni düzenlemenin ardından “Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği” 13.08.2005’te yürürlüğe girdi ve halen yürürlükte.
2004 yılında kanun çıktıktan sonra kanun; öğretmenler arasında ayrıma sebebiyet vereceği, haksızlık ve eşitsizlik yaratacağı gerekçesiyle ana muhalefet partisi(CHP) tarafından Anayasa mahkemesine (AYM) taşınmıştı.
AYM; özellikle kriterler arasında olan hizmet içi eğitimin öğretmenin tasarrufunda olan her öğretmenin katılabildiği bir durum olmadığı ve sınav dahil tüm şartları taşıyanların tamamının uzman yapılmamasının yani uzman öğretmen sayısının tüm öğretmen kadro sayısının %20’si şeklinde kısıtlama getirilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle bazı maddeleri iptal etti.
AYM iptal kararında; düzenleme yapılması için kararın uygulamasının bir yıl sonra geçerli olmasına da yer verdi.
Süreçte özellikle sınavdan muaf olan yüksek lisans tamamlayan bazı öğretmenler dava açıp yerel mahkemelerde kazanmışlarsa da Danıştay “kanundaki eksikliğin yargı kararı ile doldurulamayacağı özet gerekçesiyle” son noktayı koyarak kazanılan davaları da iptal etti.
AYM kararı sonrasında görev yapan bakanlar (Hüseyin Çelik, Nimet Çubukçu(Baş), Ömer Dinçer, Nabi Avcı, İsmet Yılmaz, Ziya Selçuk) döneminde söylenen sözlere rağmen de bir düzenleme yapılmadı.
Gelinen noktada başlangıçta 92 bin, son dönemde 82 bin civarında öğretmen uzman öğretmenlik tazminatı alırken diğer öğretmenlere bu şans verilmedi. Geçen (2006-2021) 15 yılda (180 ayda) bugünkü rakamlarla hesap yaptığımızda 341,61×180(ay)=61.489,80TL’lik bir haksızlık/eşitsizlik ortaya çıkmış oldu.
Konu belki Toplu sözleşmede de çözülebilirdi fakat bu da mümkün olmadı.
En son 2023 vizyon programında da konu gündeme gelmişti fakat atılan adım söz konusu değil.
Öğretmenler nasıl bir düzenleme istiyor?
Uzman öğretmenlik uygulaması geldiği günden beri uzman öğretmen ile diğer öğretmenler arasında en küçük farklılık olmadı. Yapılan iş yönünden de farklılık yok. Tek farklılık aylık 341,61TL.
Gelinen noktada uzman öğretmen ile öğretmen arasındaki fark sadece ekonomik karşılığı olan 341,61 TL’den ibaret. Bu nedenle öğretmenlerin genel beklentisi ;Uzman öğretmenlik, Başöğretmenlik gibi apolet tarzı ayrımcı yaklaşıma son verilmesi, bu adlandırmanın kaldırılması, mevcut uzman öğretmenler dahil öğretmenlikte 7 yılını dolduran tüm öğretmenlere uzman öğretmenlik, 15 yılını dolduran tüm öğretmenlere baş öğretmenlik ek tazminatının ödenmesi.
Bakan ÖZER’in; bu konuda 24 Kasım’dan önce bir adım atması, en azından Cumhurbaşkanını ikna ederek konunun TBMM’ye ve genel kurula taşınmasını sağlaması, 15 yıllık sorunun çözümüne öncülük yapması anlamına gelecektir. Ve bu durum öğretmenler odalarında ve öğretmenler arasında karşılık bulacaktır.
Maksut BALMUK
Kaynak: https://www.memurlar.net/haber/997543/meb-de-15-yildir-cozum-bekleyen-sorun-uzman-ogretmenlik.html